Gerek sanayileşme gerekse bireylerin daha iyi yaşam istekleri günümüzde enerji tüketimini önemli ölçüde arttırmaktadır. Enerji ihtiyacının karşılanmasında kömür, petrol, doğal gaz gibi yakıtlar öncelikli olarak kullanılmaktadır. Ancak bu yakıtların kullanımında karşımıza iki sorun çıkmaktadır. Birinci sorun bu yakıtların yakın bir gelecekte tükenme olasılığı, diğeri ise sanayileşmenin belli yörelerde yoğunlaşması sonucu büyük oranda fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan çevre kirliliğinin artmasıdır.

Günümüzde insanların, güneş enerjisinden yararlanması kaçınılmaz görünmektedir. Güneş’e yönelmeyi sadece bir enerji gereksinmesi olarak düşünmek yeterli değildir. Bu yönelmenin sonuçları yeni bir uygarlık biçimi olacaktır. Çünkü güneş, diğer enerji türleri gibi sadece bir enerji kaynağı değildir. Yaşamın bizzat kaynağı ve bu kaynağa bağlı olarak gelişen bütün yaşam değerleridir. Bu değerler kirli olmayan, temiz, sağlıklı kentler ve çağdaş mimari yapılar olmalıdır.

Güneş enerjisi yenilenebilir ve sınırsız bir enerji kaynağıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları temiz bir enerji türüdür. Oysa Fosil yakıtların kullanılması sonucu ortaya çıkan zararlı atık ve gazların çevreye vermiş olduğu tahribat ürkütücüdür.Doğanın kendisinden gelen bu enerji temiz ve sürdürülebilir bir yapıya sahiptir. Tüm bunlarla birlikte kolay, kullanıma açık, uzun vadede bütçe dostu bir enerji kaynağıdır.

Güneş enerjisinden elektrik üretiminde başlıca iki yöntem uygulanır.

1) Dolaylı Yöntem : Güneş termik elektrik üretimidir. Güneş enerjisinin yoğunlaştırıcı sistemler kullanılarak odaklanması sonucunda elde edilen kızgın buhardan geleneksel yöntemlerle elektrik üretilir.

2) Doğrudan Yöntem : Fotovoltaik , termoelektrik ve termoiyonik çeviriciler yer alır. Büyük çapta elektrik üretimi için , sadece fotovoltaik (PV) sistemler kullanılabilir.

Güneş enerjisi ile elektrik üretiminde başlıca iki yöntem kullanılmaktadır. Birincisi , güneş enerjisini doğrudan elektriğe dönüştüren fotovoltaik (PV) sistemlerdir. FAkat son 20 yıl içerisinde PV sistem uygulamalarının artmasına rağmen, teknolojisinin karmaşıklığı ve maliyetinin yüksek olması , büyük ölçekte elektrik üretimi için yetersiz olduğunu ortaya çıkarmıştır. İkinci seçenek ise , güneş enerjisinin yoğunlaştırıcı sistemler kullanılarak odanlanması sonucunda elde edilen kızgın buhardan , geleneksel yöntemlerle elektrik üretimidir. PV elektrik üretimi 1954 yılında gerçekleştirilmesine karşın, güneş ısıl elektrik santralleri ilk kez 1970′ li yılların sonunda kurulmuştur.

Son yıllarda dünya genelinde özellikle güneş elektriği sistemlerinin kurulumundaki artış, Türkiye de de etkisini göstermeye başlamıştır. Kamunun destek ve teşvikleri ile yakın bir gelecekte Türkiye’nin ihtiyacı olan elektrik enerjisinin önemli bir kısmının güneşten sağlanmasına doğru gidilmektedir.

DETAYLI GİBİ/TEKLİF ALMAK İSTİYORUM